Birbirini dengeleyerek bütünleyen “karanlık” ve “aydınlık”
Tutkulu olduğumuz işlerin peşinden tüm gücümüzle hızla koştuğumuz; soyut problemlere somut çözümler aradığımız; önyargıları sağlam adımlarımızla yıktığımız rutin bir maraton içindeyiz hepimiz. Buradaki anahtar kelimeleri yakalayabildiniz mi?
Güç.
Hız.
Tutku.
Somut.
Sağlam.
Ön yargı.
Sorun.
Karşılaştığımız her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek o yaratıcı dürtüyü su yüzüne çıkardığı için, “İçimizdeki karanlık günlük hayatımızda saklı” diyoruz.
Farklı disiplin, metot, malzeme, teknoloji ve benzeri konseptlerin serdiği geniş olasılık yelpazesinden faydalanarak rutin zorluklara inovatif bir bakış açısı getiriyoruz. Bu sentezi merkezimize oturtarak promosyon üründen ambalaj tasarımına, tekne tasarımdan mobilya tasarımına kadar pek çok alanın küçük veya büyük çaplı projelerini hayata geçince, her alanın kendi problemine özgü zırhını tasarlamış oluyoruz aslında.
Elle tutulmayan, var olmadan tanımlanmayan, var olunca da bir takım hislerimizi harekete geçiren deneyimlerin peşindeki aydınlık tarafımız ise kalbimizde saklı.
Duygu, mutluluk, eğlence, sevgi, bilgi ve fırsat kavramlarıyla beslenen bu kısım, karanlığın agresifliğini dengeleyerek bütünlüyor. Websitesi, sosyal medya, logo ve marka kimliği gibi tasarımlarımız sayesinde güzel fikirler, görsel ve metinsel hikayelerle vücut buluyor. Dolayısıyla bu aydınlık taraf paylaştıkça büyüyor ve yeni hikayelerin oluşmasını sağlıyor.
Multidisipliner tasarım felsefesine övgü
“Lumhar” ismini, aydınlık ve parlaklık anlamına gelen Latince kökenli “lumen” kelimesinin, uyum anlamındaki “harmony” sözcüğüyle bir araya getirerek oluşturduk.
Bu iki kelime Lumhar’ın hem aydınlık hem de uyumluluk anlamını bir araya getiriyor. Bu sayede takımın iki farkli disiplinlerin birbirini tamamlanmasını anlatıyor.
Bir yandan, aydınlık ve karanlık taraf metaforuyla anlatmak istediğimiz bir multidisiplinerlik vurgusu. Multidisipliner tasarım felsefesi, farklı disiplinlerden tasarımcıların beceri ve metodolojilerini ortak çalışmaya dayalı bir şekilde bir araya getirmesini esas alır. Bu şekilde, kompleks dünyanın kompleks tasarım problemlerine daha geniş bir mercekten ve daha donanımlı bir şekilde hareket edebiliyoruz. Farklı yetkinlikler gerektiren kısımlara göre ufak iş bölümlerine ayrılan projenin her bir kısmı, birbiriyle teorik ve pratik etkileşim halindedir. Fikir paylaşımı ve teknik yardım söz konusu olduğunda simbiyotik bir ilişki içerisindedir. Ayrıca çeşitli tasarım alanlarını ve süreçlerini tek çatı altında toplama durumu, müşteriyle birebir çalışarak ilerletilen projenin tüm parçalarının transparan olmasını sağlar.
Bu felsefe nasıl hayata geçiyor?
MUJI’nin baş tasarımcısı ve Designing Design’ın yazarı Kenya Hara; kibrit, meyve suyu kutusu, trafik levhası gibi günlük yaşamda devamlı karşımıza çıkan objeleri, farklı alanlarda başarılı olan Japon tasarımcılara yeniden yorumladı ve bu deneyinde ortaya çıkan ürünleri “re-design: daily products of the 21st century” adlı sergide topladı. Hara’nın hipotezi, yıllardır değişmeyen birtakım ürün tasarımlarına farklı bir bakış açısı getirilip değiştirilebileceği yönündeydi ve kendini haklı çıkardı. Örneğin, kendisinden tuvalet kağıdı rulosunun yeniden yorumlaması istenen mimar Shigeru Ban, bildiğimiz rulonun kartonunu köşeli olacak şekilde düzenledi. Bu basit yaklaşım, kaynak israfını azaltarak bir tasarruf mesajı gönderiyor aslında. Ayrıca rulolar birbirlerine daha iyi oturacağı için paket, nakliye ve depolamada yerden kazanç sağlıyor.
Kenya Hara / Toyo Ilto
Kenya Hara / Naoto Fukasawa
Biz de Lumhar’da bütüncül olarak ele aldığımız markalar için azami verimliliğin, farklı iş bölümlerinin birbiriyle etkileşim halinde olmasıyla sağlanacağına inanıyoruz. Örneğin Atlanta’da yeni açılacak olan ve fine-dining geleneğine sahip bir et restoranı formatı olan Steak Market’in web sitesi tasarımı, kurumsal kimlik ve menü tasarımını üstlendik. Farklı uzmanlıklara sahip tasarımcılar olarak çeşitli alanlardaki bilgi ve deneyimlerimizi Steak Market’in tasarım gereksinimlerine uygulayarak hem markanın inovatif ideolojisini gerçekleştiriyor, hem de özgün ve fonksiyonel işler ortaya çıkarıyoruz. Böylelikle Steak Market’in fikir ve ürünlerini en etkili şekilde potansiyel ziyaretçilerle buluşturuyoruz.
Steak Market gibi pek çok müşterimizi en iyi şekilde anlamak, sorunlarına en hızlı ve verimli şekilde çözüm üretebilmek için projeyi onlarla birlikte şekillendiriyoruz. Onların önüne yenilikçi fikirler sunabilmek için farklı disiplinler kadar, farklı meslek tanımlarının perspektiflerine de başvurma düşüncesindeyiz.
Bünyemizde yer alan yeni kafemize bir konferans salonu ve birkaç küçük sergi stantı eklememizdeki sebep de buna bağlı olarak; bilgi, fikir ve ilham akışını sürdürmek. Ve tabi ki “Yaratıcılık kafeinle çalışır” meslek atasözümüzü yaşatmak.
Aydınlık ve karanlık taraf arasında duvar örmek yerine, bir taraftan diğer tarafa kolayca adım atılabilecek bir kapı örmek isteyen herkesi bekliyoruz!
Bir cevap yazın